Günahtın!
Bile, bile yediğim tek haram lokmaydın!
Sen, alnımın teriyle kazanmadığım tek aşktın!
Sırtımdan vurup gittiğinde,
Tanrı’ya bile sırtımı dönmüştüm ben..
İnançlarımı bileklerinden kesip,
Umutlarımı idam etmiştim!
Kaç adımda gitmiştin benden?
Bana kaç şehir uzaklıktaydı artık gözlerin?
Kız çocuğuydum, mutluydum!
Gidişinle kadın olmuştum!
Ne babamın dizlerinde uyuyacak kadar masumdum artık,
Ne de o masallara inanacak kadar aptal!
Beni Bırakıp gittiğin o an
Hiçbir anımda olmayacaktın artık biliyordun!
Bile, bile gidiyordun!
Ne bu acıyla kaç yalnızlık doğurduğumu bilecektin,
Ne de gözyaşlarımla kaç şehri sel götürdüğünü..
Ve bir gün geri gelecektin!
Geldin!
Gidersen ölürdüm!
Sevgilim Tanrı bile kördüğüm..
İçimdeki bu sızı..
Gözünden tanıyorum artık içimde bitmeyen bu acıyı..
Seni tanıyordum!
Benim tek yaramdın!
Kanatmadan gitmezdin biliyordum..
En fazla giderdin!
En fazla her gün geberirdim!
Ben bu aşkı cami avlusuna bırakmayı da bilirdim,
Ama gitme sevgilim!
Bileklerim milli bayrağımız gibi sallanırken neşter üzerinde,
Bize kırmızı kart gösterip, bu aşkı oyun dışı etme!